Ahmet Doğruyol: "Şehir hastaneleri bütçesi artarken devlet hastaneleri göz ardı ediliyor"
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde sağlık harcamalarının yaklaşık yüzde yüz...

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde sağlık harcamalarının yaklaşık %100 oranında artmasının öngörüldüğünü açıkladı. Doğruyol, bu artışın temel nedenlerinin şehir hastaneleri ve özel hastaneler olduğunu belirterek, sağlık sektöründe yaşanan bu devasa artışın vatandaşlar ve kamu kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Şehir Hastanelerine Ayrılan Bütçe 200 Milyar TL’ye Yükseliyor
Ahmet Doğruyol, 2025 yılı için şehir hastanelerine ayrılan bütçenin 125 milyar TL olduğunu ve 2026 yılında bu rakamın %53 oranında bir artışla yaklaşık 200 milyar TL’ye çıkmasının beklendiğini belirtti. Şehir hastanelerinin sağlık bütçesindeki payının her yıl artarak devam ettiğini ifade eden Doğruyol, bu durumu "sistemin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehdit" olarak nitelendirdi.
Doğruyol’un açıklamasına göre, bu kadar büyük bir bütçe ile Türkiye’nin her iline bir devlet hastanesi ya da eğitim ve araştırma hastanesi yapılabilirdi. Ancak, tüm bu kaynağın sadece şehir hastanelerine aktarılmasının "kabul edilemez" olduğunu vurguladı. Doğruyol, 2025 yılında şehir hastanelerine ayrılan 125 milyar TL ile 81 ilde her birine devlet hastanesi veya eğitim araştırma hastanesi inşa edilebileceğini söyledi.
Özel Hastaneler: Sağlık Harcamalarının Artan Yükü
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı, şehir hastanelerinin yanı sıra özel hastanelerin de sağlık harcamalarının artışında önemli bir etken olduğunu ifade etti. Doğruyol, özel hastanelerin "adeta para basma makineleri"ne dönüştüğünü ve Sağlık Bakanlığı tarafından yeterli denetimlerin yapılmadığını savundu. Bu durumun, özel hastanelerin sağlık harcamalarındaki payının her geçen gün arttığına işaret etti.
"Özel hastaneler, devlet hastanelerine alternatif olarak hizmet vermekle birlikte, sağlık harcamalarının hızla yükselmesine neden olmaktadır," diyen Doğruyol, bu durumu vatandaşlar açısından ekonomik bir yük olarak değerlendirdi.
Devlet Hastanelerinin Önemi ve Şehir Hastanelerine İhtiyaç Yok
Doğruyol, özel hastanelere yönelmenin, özellikle ekonomik açıdan zor durumda olan aileler için ciddi sıkıntılar yarattığını belirtti. Vatandaşların, Sağlık Bakanlığı’ndan yeterli hizmet alamadıkları için özel hastanelere yönelmek zorunda kaldığını belirten Doğruyol, bu durumun toplumda büyük bir eşitsizlik yarattığını ifade etti.
"Devlet hastaneleri ve eğitim araştırma hastaneleri varken şehir hastanelerine ihtiyaç yoktur," diyen Doğruyol, şehir hastanelerinde yapılan her türlü tıbbi işlemin devlet hastanelerinde de yapılabildiğine dikkat çekti. Ayrıca, şehir hastanelerinin açılmasıyla birlikte bazı devlet hastanelerinin ya kapandığını ya da işlevsiz hale geldiğini belirten Doğruyol, bunun özel hastanelere hasta akışını artırarak, devletin sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürdüğünü savundu.
Sağlık Harcamalarının Kontrol Altına Alınması Gerekiyor
Doğruyol, sağlık harcamalarındaki artışı engellemek için koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. "Vatandaşlarımız hastalanmasın, hasta edilmesin" diyen Doğruyol, Sağlık Bakanlığı’nın sadece tedaviye değil, aynı zamanda önleyici sağlık hizmetlerine de önem vermesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, sağlık harcamalarının artmasını engellemek için devlet hastanelerinin hizmet kalitesinin artırılması gerektiğini belirtti.
"Koruyucu sağlık hizmetlerinin çok iyi verilmesi, sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak için şarttır. Şehir hastaneleri kamulaştırılmalı, özel hastaneler ise belli kriterlere göre sınırlandırılmalıdır," diye ekledi.
Gıda Denetimleri ve Sağlık: Sağlık İçin Temel Bir Önkoşul
Doğruyol, sağlık alanında yapılması gereken reformların yalnızca hastanelerle sınırlı kalmaması gerektiğini, gıda denetimlerinin de artırılması gerektiğini ifade etti. Türkiye’de gıda denetimlerinin yetersiz olduğuna dikkat çeken Doğruyol, vatandaşların ne yediğinin ve içtiğinin bilinmemesinin halk sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Bu sorunların çözülmeden sağlık hizmetlerinde istenilen başarıya ulaşılamayacağını belirten Doğruyol, devletin gıda güvenliğini sağlamada da daha aktif bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.